25 Nisan 2008 Cuma

AYRILIKLARIN ŞAİRİ

Ben ayrılıkların şairi,
Yalnızların ozanıyım.
Sen, sen masallar okurken daha,
Ben acıların yazarıyım.
Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,
Haklısın, aramızda uçurumlar.
Senin sevdaların, üç günlük masal,
Benim sevdalarım, Allah'ına kadar.
Elma şekeri mi sandın aşkı,
Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.
Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı,
İşte ben o zaman görürüm seni.
Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,
Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,
Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,
Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,
Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,
Bana sor yalnızlığı,
Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam,
Ve sabahçı kahvelerinde
bir çay gibi demliyorsam hasretini,
Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini,
Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir.
Bu benim ilk aldanışım değil,
Bu benim son yıkılışım değil,
Bırak bu sahte gözyaşlarını,
Bırak bu masum bakışlarını.
Üzülme, benim için üzülme,
Üzülme bu son için üzülme,
Ben, ben, ben yeterim kendime
Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,
Varsın da her gece
Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,
Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,
Asla pişman degilim.
Hatırla, bir adam diyordun hatırla,
Ömür boyu sevsin beni ömür boyu,
İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.
Çünkü ben,
Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.

BU NASIL AYRILIK

Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözleri kal diyor dudakları git
Bakışın anahtar gözlerin kilit
Ellerin aç diyor dudakların git

Ayrılık dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor dudakların git

Gidersem bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam kalbime yenilmeyeceğim
Çözemedeim seni çıldıracağım
Gözlerin kal diyor dudakların git

Duvardan insin mi resimlerimiz
Yabancı olsun mu isimlerimiz
Ya o deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor dudakların git

Bu romanda biter belki birazdan
Ne aşklar yıkılda gururdan nazdan
Ağlıyor besteler yine hicazdan
Şarkılar kal diyor dudakların git

AŞK SÖZLERİ

Akşam yemeğine geç ya da erken gelmemle içten ilgilenen bir kadın uğruna, bütün dehamı ve tüm eserlerimi, feda etmeye hazırım....
(*Ivan Sergeyeviç Turganyev)

Bazen küçük bir bakış, insana dünyaları verir. Bazen küçük bir bakış, insanı cehennemin derinliklerine yollar.... *(Jean Jacques Rousseau)

Bir genç kız 24 yaşına kadar hayatının erkeğine rastlamadıysa, dünyada ondan talihli insan yoktur... *(Deborah Kerr)

Aşkı sıradan kadınlar yaşar. Güzel olanlar, kendilerini sergilemek için çalışmaktan, aşka zaman bulamazlar... *(Katherine Hepburn)

İstatistiklere göre, 80 yaşındaki her erkeğe, aynı yaştaki 5 kadın düşüyor. Bir erkek için bu orana, o yaşta sahip olmak ne acı... *(Douglas Fairbanks)

Karınız size, "Karnını içeri çek" demeye başladığında, siz zaten çekiyor iseniz, orta yaşa gelmişsiniz demektir... *(George C. Scott)

Bir zamanlar erkeğin üstün olduğuna inanıyordum. Sonra evlendim. Karım bu
inancımı tamamen yıktı... *(Jack Lemmon )

Bir kızın, daha akıllı görünmek yerine daha güzel görünmeyi tercih etmesi
doğaldır. Çünkü, erkekler de her zaman, olduklarından daha kibar görünürler... *(Farah Fawcett)

Zafer; savaşta kovalayan, aşkta ise kaçan erkeğindir... *
(Napolyon Bonapart )

Aşk, bir kişi ile geriye kalan herkes arasındaki farkın, çok fazla abartılmasıdır... *(Bernard Shaw)

Aşkın gözü kördür derler... Yalan! Seven, sevdiğinde, başkalarının gördüğünün en az iki katını görür... *(Josh Billings)

Sevgilim doğruyu söylediğine yemin ederse, ona inanırım. Yalan söylediğini bildiğim halde... *(William Shakespeare)

Saat 7'de randevu verip, 9'da gidin. Yollara düşmemişse, artık sizi sevmiyor demektir... *(Marlene Dietrich)

Evlilik orduya yazılmak gibidir. Kışlada herkes şikayet eder ama "tezkere" bırakıp, kalanların sayısı o kadar çoktur ki... (*James Garner)

Evlilik insana çok şey öğretir. Sadakat, sorumluluk, hoşgörü, anlayış gibi. Ancak bekar kalırsanız, zaten bunların hiçbirine ihtiyacınız olmaz... *
(Burt Reynolds )

Kadın, yarış atı gibidir. Erkekler en hızlı olanına bahis yatırmaktan hoşlanır... *( Kate Jackson)

ABD'nin First Lady'si maaş almayan tek devlet memurudur ve bir tek kişi
tarafından seçilir: Kocası... *(Nancy Reagan )

Amerikalılar, özgürlüğün bedelini en yüksek ödeyen millet olmakla övürüler. Yalan değil. Boşanma istatistiklerine bir bakın... *(Jerry Lewis)

Hiçbir kadın aynı erkekle 50 yıl evli kalamaz. 25 yıl sonra, o artık aynı erkek değildir... * (Bob Hope'un eşi Dolores Hope )

Kadın fil gibidir. Herkes bakmayı sever. Ama kimse evinde beslemek istemez... *(Warren Beatty)

Sürekli havlayan bir köpeğim, habire küfreden bir papağanım, dumanı tüten
bir sobam ve geceyi hep dışarıda geçiren bir kedim varken, niye evleneyim?... *(Lauren Bacall)

Kadınlar, peruk, takma kirpik kullanırlar, özel sutyenlerle göğüslerini büyük gösterirler. Sonra da "Artık gerçek erkek kalmadı" diye şikayet ederler... *Robert Redford

Mutlu evliliğin bir tek yolu var. O yolu bulduğumda, evleneceğim... *(Clint Eastwood )

Evlilik, dünyanın en usta sihirbazıdır. Önünüze konan harika bir meze tabağını, kısa sürede kirli bir bulaşığa çevirir... *(Ryan O'Neal )

Modaya uygun giyinmek çok kolay. Kadınlar için çok, erkekler için az giyineceksiniz o kadar... *(Angie Dickinson)

Karımı asla aldatmam. Evde biftek beni beklerken, sokakta niye köfte peşinde koşayım... *(Paul Newmann )

Genç kız, ideal erkeği bulma çabasından vazgeçip, bir koca aramaya başladı
mı, kadın olmuş demektir... *(Rsuel Welch)

Mutluluğu bulmak için değil, paylaşmak için evlenilir... *(Harry Emerson Fosdick )

Başarılı bir evlilik, insanın pek çok kez aşık olmasını gerektirir... Aynı insana... *(Robert Wagner )

Bir erkeğin sevip, sonra bırakmasında hiç sorun yoktur. Tabii iyi şeyler bırakmışsa... *(Ava Gardner)

Kadını asla küçük görmeyin. Tabii yaşı ve kilosu dışında... *(Shelley Winters)

Geniş ailelerin gücüne inanırım. Bu nedenle bir kadının en az üç kocası olmalı... *(Ali MacGraw )

Bir erkek her kadınla mutlu olabilir. Yeter ki ona aşık olmasın... *(Oscar Wilde)

YAGMUR ŞAÇLI KIZ

Yağmur saçlı Kız unutma! bir tek seni sevdim ben, bir tek seni özledim ... Sen benim ilham kaynağımdın, sevinç tomurcuğum, sevgi çağlayanım, hayat pınarımdın bir zamanlar... Bir zamanlar saçların bahçemin nazlı çiçeğiydi her dokundukça yeşeren, okşadıkça kokulu güller açan; doyamazdım bakmaya, dokunmaya kıyamazdım... Ellerimi tuttuğunda tanımsız bir sevinç kaplardı içimin denizlerini; gökyüzü benim olurdu, yeryüzü benim...

Yaşamak bir rüyaydı seninle Yağmur saçlı kız, en güzel rüya sendin. İlkbaharda gökkuşağım olurdun, yazmevsiminde yağmurum, sonbaharda rüzgarım, kışmevsiminde fırtınam olurdun, her halini severdim senin...

Seni görmediğim gün bir şeyler eksik gelirdi bana, yabancı kalırdım hayata. Hüzünlü ırmak kuşları gibi bekler dururdum bir kıyıda, sen gelir geçersin diye...

Ne güzeldi özlemin çiçeklerinde yağmur yağmur gülüşün, geçişin her sabah gülümseyerek kapımızın önünde; rüzgarın saçlarına vuruşu, fistanının savruluşu rüzgarda ne güzeldi...

Yazyağmurum olur ıslatırdın beni, güzgüneşim olur ısıtırdın. Düştüğüm her kuyuda gözlerindeki sevdalı imgeye tutunup çıkardım yeniden yeryüzüne, kirpiklerinde dinlenirdi ruhum...

Beyazlar içinde gelirdin her gelişinde, nazlı utangaç bir gülüş olurdu dudağında, yanağında dağ gülleri; nefesinde serin serin sevgi olurdu. Yasemin kokulu bir sevinçle süslenirdi gönlümüz, ay kokardı bakışların, oturup yıldızları seyrederdik saatlerce...

Şimdi geride kalan zaman dilimlerinde kare kare mutluluklar geçiyor gözlerimin önünde, korkular, tehtitler geçiyor... Ne zaman seninle buluşsak çabuk geçerdi zaman, kırmak isterdim dünyadaki bütün saatleri, zincire vurmak isterdim zamanı...

Korka korka buluşurduk kuytu yerlerde, sarılıp dururduk biribirimize, sadece gözlerimiz konuşurdu. Sonra ayrılırdık istemeye istemeye. Sorguya çekerlerdi seni, döverdi kardeşlerin, elimden bir şey gelmezdi. Gözyaşların gücüme giderdi, oturup ağlardım senin yerine...

Unutma! Bir tek seni sevdim ben, bir tek seni özledim bahar gülüşlüm... Derlerki, insan hayatında bir kez sever,bir kez aşık olur ama ben seni milyon kere sevdim hayatımda, milyon kere aşık oldum...

Şimdi buluştuğumuz yerden ne zaman geçsem içim burkulur, gözlerim durup durup dolar. Her esen yelde, yağan yağmurda, çağlayan ırmakta, uğuldayan ormanda senin kokunu duyarım çünkü...

Anladım ki, bütün iççekişler sevgililerine kavuşmayan sevdalıların hüzünlü gözlerinden gelirmiş, yaşamın kıyısında kırılmış tomurcuklardan...

Şimdi acılar simsiyah bir sarmaşık esrarıyla büyüyor bedenimde her gece, inciterek sarıyor yüreğimin yalnızlığını... Yokluğun bir rüzgardır şimdi eser gönlümün soğuk duvarlarına her gece. Gözyaşlarım yağmurlara karışır, yağmurlar gözyaşlarıma, düşer damla damla yitirilmiş sevda közlerine...

Hani hatırlar mısın? Masal güzeli nineciğin o akşam aşkımız için anlattığı masalı! Bu masalı her hatırladığımda yüreğim yanıyor yağmur saçlı kız...

Karlar Prensi İle Güneşin Kızı

Karlar prensi güneşin kızına aşık olmuş. lakin birleşmelerine olanak yokmuş. biri soğuğun prensi biride ateşin kaynağı. karlar prensi birgün dayanamamış koşmuş sevgilisine ve kucaklamış onu. o andada eriyivermiş sevgilisinin kollarında. işte dünyaya ilk yağmur o zaman yağmış. bundan sonrada ne zaman yağmur yağsa güneş matem tutup ortadan kaybolurmuş. yağmur bitiminde ise gökkuşağı dünyanın bu en büyük aşkı anısına gökyüzünü sararmış boydan boyaaa...

Özlem tek yönlü uzun bir yol işte Yağmur saçlı kız, gidipte dönüşü olmayan... Aklıma düştükçe bakışların, bir hüzün şarkısı kırılır kalbimde, ki, canıma batıyor kırıkları her defasında..

Hiç çiçeklenmiyor dallarım artık, meyve de vermiyor. Kalbimin batısında battı güneş, doğusunda ise güneş yok...

Ah yıllar ah! Şarkılardaki gibi her şeyi yıpratır, yorar, yaşlandırır ve alıp götürür bilinmeyen bir meçhule doğru...

KIRGINIM AŞKA

KIRGINIM AŞKA

Aslında bende biliyorum konuşacak bir şeyimizin kalmadığını ve paylaşacak bir şeyimizin ortada olmadığını. Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,bunları yazıyorum sana. Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,sevgimi aldım avuçlarımın arasına,ona sığınıyorum.

Cümlelerim kısa,kelimelerim buruk,gülüşlerim yalan ve kalbim kırık ama yazıyorum gücüm yettiğince sana. Bir ihtimal gelişine sığındığımı fark ettiysem de,engel olamadım gurursuz ama mutlu ve sabırlı hasretine. Anlık hayaller anlık mutluluklara umut oluyor biliyor musun? Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum.

Çalmayan telefonuma elim gidiyor,sana hala bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum. Bende olan seni hiç kırmadım,kırmamaya çalıştım. Üşüyorum,bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı. Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok,hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında. Isınabilmek için onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular geliyor hemen,ben görmemeye çalışıyorum.


Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı aslında.Belki de bazı şeyleri görmeyi istemek gerekiyordu. Gözlerini aç desem,kapatacaksın ama kapatma gözlerini, gözlerinin içinden gelen o sıcaklıktan bari mahrum etme beni,o yeşillikte kaybolmak istiyorum, o sonsuz ve umut dolu yeşillikte.

Gözlerimi gelişlere verdim,gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş. Düşüncelerim gururlu,hayallerim,sevdam ve aşkım ise gurur tanımıyor. Gelseydin,gururumu ezip sana koşacaktım,susturacaktım içimdeki isyanı,kavgaların ortasında bir güneş gibi doğacak ısıtacaktım kalbini. Sevinçten ağlayacaktım,hiç bırakmamacasına sarılacaktım boynuna,içimdekileri dökecektim omzunda ağlarken,hasretimi giderecektim kollarının arasında. Ama gelmedin,gelmezsin,gelmeyeceksin biliyorum hiçte niyetin yok zaten.

Kendimi kandırdığımı anladığımda,gözlerimden yaşlar dökülüyordu.Evet ağlıyordum ama neye yalnızlığıma mı yoksa sensiz geçen dakikalara mı. Sen milyonlarca insan içinde,yüzlerce arkadaş,onlarca dost arasında yalnız kalmak nedir bilir misin? Ben bunları biliyorum işte hem biliyorum hem de yaşıyorum.
Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken şimdi ise ayrılığın ardından çalınan her şarkı bana umutsuzluğu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor. Sevdiğim ne kadar çok şarkı varmış bunu senin gidişinle öğrendim. Her şarkıda sen,her şarkıda ben ve her şarkıda ayrılığımız var sanki.

Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor,yenik düşüyorum bu aşk oyununa. Gittin belki de hiç gelmemiştin,ben sadece geri döndün sandım ama yanıldım. Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, ama en çok da imkansızın oldum. Her gelişimde bir kez daha kayboldum.Ağladığın,bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum. Son kez söylediğin bir şarkının nakaratı oldum. Dilinin ucuna gelip de söyleyemediğin kelimeler,ister istemez yaşadığın yanlışlıklar oldum. Yüreğinde ki aşk olmak isterken,yüreğine sığınan ve tozlanacak bir anı oldum. Söylesene bana ben gerçekte senin neyin oldummm!!!!

Sesin hep uzaktan çağırıyordu beni,bilseydim bana ait olamayan bu seslenişi sahiplenir miydim? Şimdi elimde sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür boyu içimde olacak dev bir aşk kaldı…
Kalbime söylemedim henüz gittiğini,öğrenirse onunda acı çekmesinden korkuyorum. Seni hala benimle biliyor ve hala seviyor seni ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum.,

Gittin, sevdamın yalnızlığına alışabilirim belki;ama senin uzak yolların sonunda olmaz acıtıyor içimi. Suskunluğun en büyük silahındı ve sen onunla vurdun beni. Ben alışkınım kendi yaralarımı kendim sarmaya. Asıl canımı yakan ve kalbimi acıtan unutulmak!!!! Söylesene bana unutulmak kime yakışır. Unutan sende olsan,sana bile yakışmıyor. Korkma üstüne giydirmedim bu duyguyu,unutulmayan olmak sende daha güzel oluyor biliyor musun? Görüyorsun işte sana ve aşkıma ihanet etmiyorum.

Çok kırgın olsam da,yorgun olsam da sana ve aşkıma ihanet etmiyorum. Bir yaz ayında güneş bütün güzelliğiyle çıkarttı karşıma seni ve başladı büyük aşkım. Sen ‘’bitti’’ dediğinde yağmur yağıyordu,gece karanlığı çökmüştü her yer sessiz ve sakindi. aşkın canı sıkıldı ve seni benden aldı. Aradan 1 sene geçti şimdi ortada yaşanan büyük bi aşkın kırık parçaları var. Aslında o parçaları birleştirmek mümkün ama bir daha kırılırsa onları bütünleştirmek imkansız. İşte eğer ki sende inanıyorsan bir daha parçalanmayacağına ben burada ve seni bekliyor olucam

SENİNLE OLMAK VARDI

Seninle Olmak Vardı...
Şimdi seninle olmak vardı gülüm
Seninle demlemek zamanı,
Geçen günlerin inadına
Seninle yaşamak bugünü, yarını...
Başkaldırmak bakışlarımla kör bir vakit,
Bin hınç ile sarılmak boğazına çaresizliğin
Boğmak,
Parçalamak
'Cızz' etmeden yüreğim...
Ve bütün engellere rağmen
Döküp ortaya ne varsa,
Ne varsa yakmak sensizliğe ait...

Çekip aralamak zaman perdesini
Umutların gözlerinden yol geçirmek,
Bir adıma indirmek mesafeleri
Son bir şansımı denemek
Önümde ateşten barikat,
Arkamda kulak asmadığım 'Dur' ihtarı.
Soluk soluğa koşmak sana
Beni sana getirmek...
Simdi seninle olmak vardı gülüm...

HERŞEY SENDE GİZLİ

Her Şey Sende Gizli



Yerin seni çektiği kadar ağırsın,

Kanatların çırpındığı kadar hafif..



Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...



Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..



Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..



Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..



Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin



Sakın bitti sanma her şeyi,


Sevdiğin kadar sevileceksin...





Can Yücel

 
arkadas